18 Kasım 2011 Cuma

Eski kazalar , eski arkadaşlar gibidir. Unutulmamalı ;)

Motosiklet sürücüleri ikiye ayrılır derler. Düşenler ve düşecek olanlar diye , düşenler grubundan biri olarak zaman zaman eski düşüşleri , kazaları yad ederim. Anıları sıcak tutmak , alınan dersleri unutmamak adına. 

Motosiklet üzerinde yapılan kilometreler arttıkça bu şekilde anılarda birikmekte. Ne kadar ders alıyoruz orası bir muamma ama yinede aklımızın bir köşesinde yer ediyor. İşte ikitekere dair birkaç anı 

Motorumu aldığım ilk aylardı, daha kaskım bile yoktu. 
Motosikletin seriliğinin ve kıvraklığının tadını çıkararak tabiri caizse deli gibi motor kullanıyordum trafikte. Pizzacılar ve sucular serseri mayınlıkta yanıma yaklaşamazlardı bile o halimle.

İki şeritli bir yolda trafik ışıklarında durduk. 
Işıkların orası biraz daha geniş olduğu için yol 3 şeride çıktı. 
Ben en sağ şeritte kaldım önümde de üç sıra araç var. 
Durmadan önce sola manevra yapıp önümdeki araçların aralarından daha öne geçmek gibi karşı konulmaz bir isteğim olsa da hem önümdeki araca çok yaklaşmış olmam, hemde arkadan gelen araçların birbirine yaklaşmış olmasından dolayı dördüncü sırada sağ şeridin sağında sıkıştım kaldım.
Gözüm ışıkta, yanar yanmaz fırlayacağım sola doğru ve aralardan süzülüp en öne geçip gazlayacağım.

Yeşil yandı, önümdeki araç biraz ilerleyip bana manevra payı bırakınca gazladım sola doğru. 
Önümdeki ilk sıra araçların aralarından geçip sol şeridi ortaladım. 
Konum olarak kavşak içindeydik ve sola gazlayarak kavşak genişliğini de kullanarak ikinci sıradaki aracı da geçtim. 
Kavşağı henüz geçtiğimiz anda önümde sadece bir taksi kalmıştı, sağ şerit boştu ama hızımız artık 4 tekerlerin torkunu bulmaya başladığı, aniden hızlanmayı becerebileceği bir noktaya geldiğinden kendimi hemen sağa atmadım. 
Sağ aynama baktım ucundan sanki bir şey görünüyordu, kör noktamda bir araç kalması olasılığına karşın kafamı hafifçe sağa çevirdim baktım boş. Kafamı önüme çevirdim GÜMMM! 


Belki yola atlayan bir cocuk, belki bir kedi, köpek yüzünden taksici zınk diye durmuş. 
Kafamı çevirmemle motordan ayrılmam bir oldu zaten, önce sırt üstü taksinin arka camına, oradan bagaja sonrada refüje düştüm. 
Edirne’nin en işlek kavşağı çok göz önündeyim. Kask yok, ehliyet yok. Düştüğüm yerde ilk aklıma gelen arkadan gelen araçların motoru ezmiş olabileceği düşüncesiydi, kafamı kaldırıp baktım trafik durmuş, taksici kaçıyor, motor yattığı yerde çalışıyor. 
Fırladım yerimden, atladım motora verdim gazı , vites yükselteceğim pedal yok , ikinci viteste takılı kalmış tam gaz hiç durmadan 10km gittim o şokla servise kadar.



-------------------------------ooooOooo----------------------



Bir başka gün , Edirne’li olanlar bilirler, Kervansaray otel ile Açıkgöz otelin arasındaki yoldan Tahmis meydanına çıkacağım. 
O zamanlar o yol trafiğe açık şehiriçi minibüslerinin durağı sağ arkamda , feci bir trafik var tek şerit dar bir yol. Aralardan kıvrıldım kıvrıldım en sonunda bir kamyonun arkasında takılı kaldım geçemiyorum. Kapalı kasa İveco tadında bir kamyon tam ortasında arkasında duruyorum , bekliyoruz trafik açılsında ilerleyelim diye , hava sıcak ay bayılacam. 
3-4dk kadar bekledikten sonra kamyon hareket etti , verdim gazı kalkmadı motor.Boşa almışım panik yaptım , debriyajı sıktım sağ ayağımı yere koyarken eğildim vites pedalını aradım : ) buldum , vitese taktım debriyajı bırakıp fırlarken kafamı kaldırdım kamyon durmuş. Asıldım ön frene amortisörler indi , motor dik vaziyette ön lastik dümdüz kayarak gitti , motor ön fara kadar kamyonun kasasının altına girdi , durdu. 
Durunca amortisörler eski haline geldi , ön teker sıkıştımı kamyonun altında. 
Oha be bukadar olmaz derken kamyonun arkasındaki beyaz ışıklar yanmaz mı AMANİİİİN , bi yandan kornaya basıyom bi yandan motorun üstünde motoru geri alabilmek için kakasını örten kedi gibi eşeleniyom. 

Kalabalık bir ortam adamcağızın biri geldi arka demirden tutmuş çekeliyo beni , kamyon geri vites takılı olduğu yerde duruyor hala.Muhtemelen önündeki araca yol vermek için geri gelme ihtiyacı olabilir düşüncesiyle takmış geri vitese debriyajda bekliyor hala. Derken kamyon yavaş yavaş geri kaymaya başladı ben atladım motordan , motor dört başı mağmur dimdik duruyor yerinde : ) Başladım kamyonun kasasını yumruklamaya. Etraftan insanlarda hoop , hüooööp diye bağırınca durdu kamyoncu. Kalabalıktan biri arkadaki durumu izah etti şöföre adam az ileri aldı kamyonunu , benim motor bir süre kamyondan ayrılmak istemeyerek peşinden gittiysede sonunda kamyondan kurtularak 10 luk kavak ağacı gibi serildi yere  Kamyoncu gitti ben motoru kaldırım kenara çektim biri bana su verdi , biri cigara verdi.Şoku atlatınca bastım gittim yeni kazalara doğru gaz açtım. 
Son ana kadar motoru bırakıp kaçmak aklıma gelmemişti motorla birlikte kamyonun altında ezileceğim diye düşündüm sürekli Bırrr!


-------------------------------ooooOooo----------------------



Sene 94-95 Edirne’de Palmiye kafede geyik yapıyoruz arkadaşlarla , motoruda çekmişim Palmiye’nin önüne yıkatmışım yaldır yaldır yanıyo.
Saate bi baktım aneeyy radyodaki yayına geç kalıyom. Atladım demir atıma kikstart gazladım kooperatif evlerine doğru,50m sonra hafif sağa , 700-800 m dümdüz yol aç gazı , 800m sonra cumartesi pazarından 90 derece sağa , vites düşür , yavaşla , kalk ayağa , yatır motoru sağa dönünce asıl düzelt otur ver gazı , yükselt vitesi , ver gazı. 

100m sonra aynı hareket sola doğru . 100m sonra su kanalı , sola 90 derece keskin viraj.Yavaşla ,ayağa kalk , sola yatır motoru,yatmıyo ?, otur sende yat , yatmıyo !!!,nooluyooo beee?? , yat leen , fren yap fren yap kanala gidiyon ikisini birdeeeennn haşşşşşşşş lökk! .


Durduğum durumu kelimelerle tarif etmek çok zor bir fotoğraf olmalıydı. V şeklinde beton bir su kanalı derinlik 1.5m falandır.Karşı kıyı 2m ötede , eğim V şeklinde dedik ya . Ön teker kanalda , arka teker yolda , iki ayağımda tam kanalın ucunda. Kıpırdayamıyorum. Motoru geri çekemiyorum.Freni bıraksam motor kanalın içine gidecek.Zaten eğimden dolayı motor kanala gitmeye teşne ,freni bırakmayınca gücüm yetmiyor çekmeye. Aksi gibi etrafta kimsecikler yok. Geri vites zaman zaman lazım oluyormuş be : (

Küçükken Saroz’da babamlar kayıkları denizden kumsala çekerlerdi. 10 kişi kayığın kenarlarından tutar 1-2-3 hoooop , 1-2-3 hooop diye karış karış . 1-2-3 bırak freni hoooop 1cm geri sık freni sık. 1-2-3 bırak freni hoooop 1cm geri sık freni sık.höh pöh. 1-2-3 bırak freni hoooop 1cm geri sık freni sık.

Çıktı be valla çıkardım motoru 1-2-3 hoop , 1-2-3 hooop. Hadi gazla o zaman haydı yallah hophophop, haydı yallah hophophop. Vikingler geliyooor devamı haftayaaaa . 

Demekki neymiş yan ayak açıkken motor sola dönmüyormuşşş… 




-------------------------------ooooOooo----------------------



Seneee... bu sene 10 yıl olmuş iki tekere binmeyeli.
Almışım kırmızı Pegaso'mu alışmaya calışıyorum 1.60 lık boyumla küheylanın cüssesine. 
Sabah erken saatlerde Çorlu’dan Ulaş’taki işyerime çevre yolundan gidiyor. Akşamlarıda aynı yoldan geri dönüyorum. 
Fakat sabahları pek serin oluyor , soğuktan kasılmaktan ve rüzgarın tokadından kısa süre süre sonra enerjim tükeniyor , yorgunluktan ve konsantrasyon bozukluğundan ters bir duruma mahal vermemek için 15km lik yolun 10uncu km de her sabah mola veriyorum , bir sigara içip yola devam ediyorum.
İşte bu sabahlardan bir sabah , sigaramı söndürüp atladım motorun üzerine , ayaklığı kapadım , kaskımı aldım aynadan ,takarken motor bir anda sola meyletti , panik halinde sol ayağımı kasınca sağa sıçradı , asfaltta hafif bir yağmur eğimi var zaten ayaklarım parmak ucunda yere değiyor aha sağ ayağı erdiremeyeceğim yere dedim , direk sağ ayağımı bariyere uzattım durdum. Emniyet şeridinde o halde askıda kaldım , aynadanda bir kamyonun emniyet şeridinde yavaş yavaş bana yaklaşmakta olduğunu görüyorum. 
Sağ bacağımı biraz gevşettim sonra doğrulmak için var gücümle bariyeri ittim motor sola meyletti , çok fazla meyletti yetişemedim yattı Gümmp!!!

Kamyoncu bana yol sormak için geliyormuş tam arkamda durdu indi geçmiş olsun dedi gülüştük i kaldırdık motoru , aldım yan ayağa , yolu tarif ettim , o yoluna ben yoluma gittik.


Ertesi gün gelenekselleştiği üzere aynı yerde durup sigaramı içtim.Atladım Miss Pegy'e , tam ayaklığı kapayacakken aklıma geldi , tüm işiniz hazırlıklarınız bitmeden ayağı kapamayın diye bir yazı okumuştum , dünde bu yüzden az daha motorun altında kalacaktım : )

Yan ayağı kapamadan kaskımı aldım taktım , fularımı ayarladım.Montun yan ceplerini kapadım. Vitesi kontrol ettim.Kontağı açtım.Debriyajı sıktım.Marşa bastım köhköhköh! Haydaaa  Bi daha bastım köhköh köh, canım sıkıldı ,  bi daha marş köhköjh brooooommwwnnn hehehe brom vrom ,tak bire , bırak debriyajı yallaaaaahhh 

Çevre yolundan d100 karayoluna çıkarken sağa bir viraj var 3 sene önce vectramla 180km süratle dönerken hafiften sol kapımı bariyere çizdirmiştim o yüzden benim için karavirajdır , 100km süratle kontrollü bir şekilde girdim 110la çıktım d100’e (eski E-5) Arkamdan gelen trafiği kontrol ettim , arkam boş fena rüzgar var soldan , yol boş gazla ilerideki kamyona kadar dedim. 
Vroooomm , solla kamyonu , uff rüzgar felaket , feci vuruyor soldan. Marmaracık döner kavşağı sağda otobüsler yolcu alıyor tara yolu , rüzgar felaket , gir kavşağa hafif sola , üff be rüzgara bak ben yatırıyom o dikiyor motoru , gazla rampada ama sollama düzde virajdan önce sollarsın. 

Laylaylom , tamam solla , lan ne rüzgar var be soldan soldan. Yatır sağa gazla çık virajdan asıl bakalım kaça çıkacak üçüncü viteste vbrooommm. Yavaşla geldin fabrikaya , ver sinyalini geç emniyet şeridine , yavaşla , sağa fabrika yoluna dönerken aragaz yap stop ediyor bazen , vromvrom boğğmm, çukurlara tikkat , yep en önce ben gelmişim yine 
Dön sola otoparka , lan ne rüzgar var be kardeşim. Yanaşş , yanaş iyice duvara , nasılsa çıkarken mecburen elde geri geri çıkarıcan , yanaş.Tamam aç ayaklığı kapat motoru. Aaaaa ayaklık açıkmış zaten 

Demek ki soldan gelen rüzgar o kadar da şiddetli değilmiş 

Canlar Makina , Canlar A.Ş.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder